Niye durdun
Erzurum'lu bir hanım telaşla
koşarak belediye otobüsünü durdurmaya uğraşıyor. Halk
ıslıklıyor. Soför acı bir frenle duruyor. Kadın:
-"Gardas bu otubus iliçeye gidir mi?"
Soförün canı burnunda, araba dolu, zor durmuş, kızgınlıkla
-"Hayır bacı, getmez!"
Kadın: -"Haydaaaa eleyse niye durdun!" |
Yolcu
Saf bir Erzurum'lu sehirlerarasi
otobüs yolculugu yaparken mola yerinde otobüsünü sasirmisti.
Anonsu duyunca kalkmakta olan otobüsten içeri dalip seslendi:
-Dadaslar hele bir bahin ben bu otobusun yolçusu miyam?
|
Dil bilgisi
Dilbilgisi dersinde Karadenizli
öğretmen, Erzurumlu öğrencisini sözlüye kaldırıp sormuş :
-Pakmak fiilinin çekiminu yap pakalum...
-Erzurumlu öğrenci hemen atılır :
-Bakirem, bakirsem, bakir...
Öğretmen öğrencisinin bu cevabı karşısında :
-Uy diluni eşekarisu soksun.Öyle mi denur daa? Onun aslu
pöyledur :
-Pakayrum, pakaysun, pakay... |
Teyo pehlivan
Teyo pehlivan ihtilal dönneminde
başından geçen bir olayı kahvede anlatır" ankarada kızılayda
ferrarimle dolaşırken birden önüme solcular çıktı tam geri
fitese taktım gaçacam voliyov sağcılarda arkadan gelir.
"teyo abi sen neyittin "ğardaş baktım olacağı yok YAN FİTESE
TAKTIM yan yan elemi ğaçiram
|
Yunus usta
Kunduracı Yunus Usta, bir yorgunluk çayı içmek için dükkanının
bitişiğindeki İki Kapılı kahveye gitmişti. Oturur oturmaz
garson önüne yarım bardak çayı koyunca Yunus Usta sinirlenerek
garsonu çağırdı.
- Buyur Beybaba?
- Oğlum bu nasıl çay?
- Beybaba yeni demledim.
- Oni demirem. Bah burada tiryakinin ögüne bele yarım bardah
çay goydun mi ona söymüş kimi olursan, annadın mi!
- Beybaba dudak payı istemez misin?
- Ben pay isdemirem, çay isdirem çay |
Denk gelmiş
Kurtuluş Savaşı yılları.. Doğu
cephesi ile telefon görüşmesi birden kesilir. Arıza ekibi
Erzurum'dan yola çıkar kontrol ede ede Teyo'nun tarlasına bir
gelirler ki yüz elli telefon direği yerde, Teyo hışımla ekin
biçiyor.
- Pehlüvan kolay gelsin de.. Direkler?
- Ola oğul cepheye gidecağam dedim ambu tarlayi da biçim ele
gidim. Ferğinde degilem demah tırpana denk gelmiş! |
Birde vapur
takılmış
Birgün gahvede oturiram,telefon
çaldi.
-Pehlivan seni isdiller diye seslendiler.
Gahdım bahdım, ariyan bizim Kars Valisi:
-Pehlivan Sarıkamış’da denize bir cip düştü!
Biz uğraştık ama çıkaramadık.
Buradakiler de “ bu cipi denizden çıkarsa
Hasankale’li Teyo Pehlivan çıkarır.
“Allahını seversen gel bize yardım et” diye yalvardi.
Bunun üzerine gahdım bindim ata.
Gettim Sarigamış’a.
Atladım denize, suya bir dumdum,
cip suyun dibinde.
Bir goluma cipi tahdım, öteki golumunan da
gulaç atmaya başladım ve cipi sudan çığartdım.
Ama gardaş cip bene çok ağır geldi.
Tikkatli bahdım ne görim.
Megerse cipe bir de vapur tahılmış.
|
Ayı beni yedi
Teyo Pehlüvan kahvehanede
oturmuş, Zafer Pehlüvanın de kahvede olduğundan habersiz
böbürlenerek anlatmaktadır.
-Ola gardaş birgün dağda gezirem,
tamda böyük bir kayanın dibinde
garşıma bir ayi çıhmasın!
Ayi benim kibi üç var, ama heç isdifimi bozmadım.
Ola Teyo dedim gendi gendime bir ayıdan mi gorhacağsan.
Başladık ayiyinan güleşmiye....
O beni alir yere vurir, sonra ben oni yerden yere vuriram,
ne ayi pes edir, ne de ben pes diyirem.
Aradan iki gün geçti,
hele daha birbirimizin
sırtını yere deydirmiş deyilih.
Herkes işin sonunu merakla beklerken
Zafer Pehlivan sert bir şekilde çıkışır.
-Ola Teyo, sora ne oldu?
Zaferi gören Teyo lafý dolaştırır,
ne dediğini, nerede kaldığını unutur ve noktayı koyar:
-Nevolacah ayi beni yedi!
|
Farzet ki
Erzurum’da birisi tanıdık bir
köylü dostuna misafirliğe gider. Ev
sahibi izzet ikramda bulunur. Yemekten sonra misafirin önüne
bir kalbur yer
elması getirir. Bu kadar çok ikramdan mahcup olan misafir :
- Ağa ne zehmet ettin, bunlara ne lüzum vardi, deyince, köylü:
- Ne zehmeti efendi farzet ki müsürlüge töhmüşem öküzler yiyir
!
|
Helbet
Gürcükapıda sıra sıra müşteri
bekleyen faytonlardan birine kibar bir adam yanaşarak
faytoncuyan "binebilir miyim" diye sorunca faytoncu:
- Helbetde binebülürsen, dedikten sonra kendi kendine
söylenmeye başlar:
- "Vola bu dünyada da ne tevür adamlar var; hem para verir hem
de binebülürmiyem diye sorir. Sormiya ne lüzüm, parasıni
verdıhdan sonra teyyariya bile binebülürsen!
|
Heç belli
olmaz
Tortum'lu iki
kardeş, yan köyden kız kaçırmış, kendi köylerine dönüyorlardı.
Arazi malum patika! Büyük kardeş önde kız ortada küçük kardeş
arkada. Kız hangi kardeşe kaçırıldığını merak edip arkadaki
küçüğe yanaştı ve sordu:
- Bahasan beni hangüze kaçırdıııız?
Küçük kardeş şöyle bir bıyıklarını burduktan sonra :
- Orası heç bellim olmaz! Hele bir eva gidah!
|
Dut satirem
Tortumlu'nun biri eşeğe
yüklediği dutu "batmanı 2.5" diye bağırarak satıyordu.Biri
kulağına eğilip "kilosu gaça" diyende:
- Niye baba ele egilib gulağıma fısıldirsan, hoç esgeriye
mevzeri satmiram; tut satiram!
|
Ehmed
Bir zamanlar yol vergisi vardı.
Ya yol vergisi vereceksin ya da yol işinde çalışacaksın. İki
Tortumlu hem vergi verememiş hem de işten kaçmışlardı ki yolda
jandarmayla karşılaştılar.
- Dipkoçanızi verin bahim!
- Yohdur.
- Adın ne?
Tortumlu, arkadaşının gözlerine bakıp bir işaret verdi.
Adlarını da söylemezlerse kurtulacaklardı.
- Ola benüm adım neydi Memmed?
- Ben ne bülim Ehmed!
|
Ben diyirem
Tortum'un köylerinden birine
Kaymakam bir köprü yaptırır. Ancak köprü biraz alçak olduğu
için buradan geçen eşeklerin kulaklarına sürtünür.
Tortumlu da eline bir bıçak alarak eşeğin kulağının sürtündüğü
yerleri oymaya başlar. Tam bu sırada Kaymakam yanına gelir ve
niye köprüyü oyduğunu sorar. Tortumlu da eşeğinin kulakları
sürttüğü için bunu yaptığını söyleyince Kaymakam:
-Köprüyü oyacağına eşeğin ayaklarına gelen yeri kazısana,der.
Tortumlu şöyle bir bakar:
-Bir de ohumuş adamsan Gaymagam beg, ben diyirem gulahlari...
sen diyirsen ayahlari!
|
Poker
İsmet Paşa ile Çörçil poker
oynamaktadır. Seyircileri de Teyo Pehlüvan!
İsmet Paşa elindeki kartlara güvenerek:
- Türkiye, dedi
Teyo hemen atıldı:
- Paşa neyidirsen... Ya Erzürüm.. Ya Hasangalasi.. Ya bizim
evler!
|
Teyo korede
Teyo Kore harbindedir. Gülle,
top, mermi sesleri arasinda ne olup bittiğini anlamak için
kafasını siperden çıkarır çıkarmaz bir kurşun "vizzz" diye
kulağının dibinden geçince Teyo sinirlenir:
-Itoglitler demiller ki atar herifin gözüni kor ederih..! |
Cafer ağa
Erzurum Belediyesinin kurulus
yıllarında fahri olarak her işe koşuşturan Cafer Ağa'nın bu
gayretkesliğini ödüllendirmek için Ankara'ya gidecek heyete
onu da yazmışlar. Cafer Aga bu haberden çok memnun olmuş.
Öyle ya ekabir-i memleketten olmasa heyete adını yazarlar mı?
Cafer Aga o aksam eve hergünkünden farkli bir havayla gelince
hanımı merak edip sormuş:
-Cefer, o gözel sufatin niye ele töhmüs, mosolun asmissan,
biseye mi sinirlendin?
-Ben sinirlenmim kim sinirlensin! Bihdim usandim. Sohahlar mi
temizlenecah, gel Cefer Aga, çölpühler mi payhlanacah, gel
Cefer Aga. Sindi de Engere'de hökümatin isi bozulmus, gel
Cefer Aga!
|
Kokar onlar
Sark hizmetini yapmak üzere
Erzurum'a atanmış bir memur, bir ikindi vakti Dere
mahallesinde yüksekçe bir yere çıkmış, otlaktan dönen, evlere
dağılan inek nahirini seyrediyordu. Yanında da mahalleden
yaşlıca bir ihtiyar vardi. O sırada bir kaç kadin mayislari
toplayip yogurmaya, yassiltip duvara yapistirmaya basladilar.
Bunu merakla izleyen memur yanindaki yasli ihtiyara:
Erzurum'da her tarafta tezek gördügünü bunlarin gübre olarak
niye kullanilmadigini sorunca, yasli adam:
-Beg, sen o tezegi ele çoh agzan alma, oni biz gisin yahirih.
-Peki su kadnlarla nasıl yatıyorsunuz, hepsi bok kokar
onların?
-Asil merifet onnarnan yatmahda, sizin garilarnan herkes
yatar!
|
Gurbet
İstanbul'a gurbete giden
Erzurumlu, dönüŞte karısına istanbul'lu hanımların, akşam eve
dönen kocalarını, kapıda nasıl karşıladıklarını "Hoş geldin
kocacığım, üşümüşsün, yorulmuşsun!" gibi kibar, nazik laflar
ettiklerini anlatmış. Belli ki o da karısının kendisini öyle
karşılamasını istiyor....
Aksam eve gelmiş, kar, tipi, soğuk, karısı kapıyı açmiş :
-Uy kocacığım, it gibi titriyisen...
|
Sırayı bozma
Ermeni katliamnn sürdüğü dehşetli
günlerdi. Yine bir grup savaş artığı Erzurumluyu Yanıkdere
civarına götürüp kurşuna diziyorlardı. Halkı sıraya dizmişler,
teker teker çağırıp bir kayanın arkasında katlediyorlardı.
İçlerinden biri merak edip ne oluyor diye başını uzatınca
arkasındaki uyardı:
-Dadas neyidirsen... Sırayi bozub başımıza iş açhsan
|
Niye durdun
Erzurum'lu bir hanım telaşla
koşarak belediye otobüsünü durdurmaya uğraşıyor. Halk
ıslıklıyor. Soför acı bir frenle duruyor. Kadın:
-"Gardas bu otubus iliçeye gidir mi?"
Soförün canı burnunda, araba dolu, zor durmuş, kızgınlıkla
-"Hayır bacı, getmez!"
Kadın: -"Haydaaaa eleyse niye durdun!" |
Yolcu
Saf bir Erzurum'lu sehirlerarasi
otobüs yolculugu yaparken mola yerinde otobüsünü sasirmisti.
Anonsu duyunca kalkmakta olan otobüsten içeri dalip seslendi:
-Dadaslar hele bir bahin ben bu otobusun yolçusu miyam?
|
Dil bilgisi
Dilbilgisi dersinde Karadenizli
öğretmen, Erzurumlu öğrencisini sözlüye kaldırıp sormuş :
-Pakmak fiilinin çekiminu yap pakalum...
-Erzurumlu öğrenci hemen atılır :
-Bakirem, bakirsem, bakir...
Öğretmen öğrencisinin bu cevabı karşısında :
-Uy diluni eşekarisu soksun.Öyle mi denur daa? Onun aslu
pöyledur :
-Pakayrum, pakaysun, pakay... |
Teyo pehlivan
Teyo pehlivan ihtilal dönneminde
başından geçen bir olayı kahvede anlatır" ankarada kızılayda
ferrarimle dolaşırken birden önüme solcular çıktı tam geri
fitese taktım gaçacam voliyov sağcılarda arkadan gelir.
"teyo abi sen neyittin "ğardaş baktım olacağı yok YAN FİTESE
TAKTIM yan yan elemi ğaçiram
|
Yunus usta
Kunduracı Yunus Usta, bir yorgunluk çayı içmek için dükkanının
bitişiğindeki İki Kapılı kahveye gitmişti. Oturur oturmaz
garson önüne yarım bardak çayı koyunca Yunus Usta sinirlenerek
garsonu çağırdı.
- Buyur Beybaba?
- Oğlum bu nasıl çay?
- Beybaba yeni demledim.
- Oni demirem. Bah burada tiryakinin ögüne bele yarım bardah
çay goydun mi ona söymüş kimi olursan, annadın mi!
- Beybaba dudak payı istemez misin?
- Ben pay isdemirem, çay isdirem çay |
Hee direm
Erzurum'a bilgisayarın daha yeni
yeni gelmeye başladığı zamanlara
ait bir anıyı Erzurum Kültür Kurumu İlköğretim Okulu'ndan
Mansır
Bey anlatıyor...
Bir işyerine bilgisayar ve stok programı satılır. Teknik
servis elemanı
bilgisayarı işyerine kurduktan sonra stok programının
kullanımı ile ilgili
bilgi verir ve ayrılır.
Aradan bir iki saat geçer, işyerinden telefon:
"Kardeşim sizin anlattıgınız kimi yapirem fegat program düzgün
çalışmiir."
Teknik servis elemanı sorar:
"Nasıl yapıyorsunuz?"
"Senin anlattıgın kimi."
"Hata ne?"
"Yazdıgım bilgiler kaydetmeme ragmen saklanmiir."
"İşlem basamaklarını tek tek anlatır mısınız?."
"Tamam" diyor ve başlıyor anlatmaya...
"Programı açirem. Malın adı bölümüne adını, adedi bölümüne
adedini, birim fiyatını vb. yazirem. Hepsini yazdıhtan sonra
senin anlattıgın kimi kayıt bölümüne basirem. Ekrana bir yazı
geliir:
Kaydetmek ister misiniz?
E / H
yazısı çıkir. Ben de diyirem Hee..."
|
Ula zeçi
Erzurum lisesinde Erzurumlu
Öğretmen ,Erzurumlu öğrenciyi sözlü sınavı yapıyor :
-Arhadaçi
-Buyur hocam neci?
-Adın neçi?
-Mehmet Zeçi
-Numaran neçi?
-içiyüz içi
-Memleçetin nereçi?
-Erzürümün içi
-Soriyi bilirmisen peçi?
-Hocam sori neçi ?
-Erzürümün nüfüsi neçi?
-Hocam bilmemçi
-Eleyse otur içi
-hocam neyettimçi?
|
Seni kıtlar
Omuzları tilki kürklü bir
hınımefendi Cumhuriyet caddesinde yürürken Dadaşın biri yanına
gelip şöyle diyor:
- Baci, baci dalıza gudik dırmanir.
Hanım kızgın kızgın:
- Git işine kardeşim, ne dalı ne gudigi diye dadaşı tersliyor.
Dadaş cevap veriyor :
- E benene kıtlarsa seni kıtlar!
|
Yukarı mumcu
Erzurum'da bir kadınlar toplantısına davetli olan yabancı bir
bayan, genç ve güzel bir kadına sormuş:
- Cici kızım sen kimlerdensin?
- Vallah çimlerden oldugumi bülmirem. Yuhari Mumcunun gızi,
Assagi Mumcunun geliniyem. |
En iyi vali
Adamın biri Erzurum'a vali tayin
edilmiş. Gitmiş, görevi devralmış. Halkı ve çevreyi tanımak
için çiktiği gezilerin birinde köy halkına sormuş :
-Şimdiye kadar Erzurum'a tayin edilmiş valiler içinde size en
çok hizmet eden hangisiydi?
Köylünün biri cevap vermiş :
-Sizden iki önceki valiydi ; Mehmet Paşa.
-Yaaaa, öyle mi, peki size ne gibi hizmetler yaptı?
-Daha Erzurum'a gelirken, yolda, Bayburt'ta öldü!
|
Fıkralar kategorisine git |